Egregorlar

Egregorlar, yapıları Dünya'da vaaz edilen manevi bilgi sistemine bağlı olan enerji oluşumlarıdır. Belirli bir Doktrinin temsilcileri, dualar, mantralar, büyüler aracılığıyla Dünya'dan enerji akışları gönderir ve sürekli olarak egregorlarını besler. Aynı amacın peşinden koşan insanların oluşturduğu her topluluk bunu yapabilir. Kabile toplulukları ilk egregorların bir örneği olarak düşünülebilir. Egregor kendini bilen bir yapıdır, yani ortak amaçlarla birleşmiş insanların ilişkilerini belirleyen bir tür daha yüksek güçtür. Birçok araştırmacı, egregorların oluşum yerini noosfer katmanı olarak belirlemiştir. Egregor ve üyelerinin her biri arasında sürekli bir enerji değişimi vardır. Bir insan bir egregor besler. Bir egregorda yer alan insan sayısı, çevrelerindeki dünyevisüreçleri etkileyen bir yapı olarak bir egregorun gücündeki belirleyici faktörlerden biridir.

Egregor olduğu özerk bir varlıktır. Bir kişi, egregorun kendi gelişiminin ve enerji kaynağının yalnızca bir parçası olabilir. Aynı şey, çoğunlukla arkadaşlar arasında oluşturulan mini-egregorlar için de geçerlidir. Ortak arkadaşlarınız, kural olarak, belirli değerler etrafında, yani belirli bir dalga etrafında toplanır. Bu değerlere olan ilginizi bırakırsanız, ilişkileri sürdürmek için ne kadar çabalarsanız çabalayın, arkadaş çevrenizi kaybedersiniz. Bu, ortak olarak yaratılan egregoru beslemeyi bıraktığınız için olur. En küçük egregor bir ailedir. Ve ailede bir anlaşma yoksa, o zaman yıkılır. Bir gruba girmek için yapay olarak çabalarsanız, egregorun gücünü hissedebilirsiniz. Çabanız sonucu onları birleştiren hedefe duygusal ve zihinsel olarak kayıtsız kalırsınız. Kısa bir süre sonra egregorun, sizin onu beslemediğinizi nasıl anladığını göreceksiniz ve parçası olmak istediğiniz grup sizinle iletişim kurmayı bırakacak.

Böylelikle dünya çapında sürekli olarak var olan egregor ağı korunur. Egregorlarda iki dalga aktif olarak gidip gelir. Biri egregor'u besler ve ikincisi enerji verir. Her dini tapınağın iki hunisi vardır: bir alıcı ve bir besleyici.

Tanrı'nın varlığını bilimsel olarak kanıtlamanın veya çürütmenin mümkün olduğunu sanmıyorum. Bilim ve Tanrı birbirinden tamamen farklı kategorilerdir. Öyleyse diyelim ki çarpım tablosu bilgisi iyinin ve kötünün varlığını kanıtlamaz. Ancak, görünüşte uyumsuz olan şeylere şaşırtıcı bir şekilde açıklık getiren bir bakış açısı var. İşin garibi, bu bakış açısı büyük ölçüde Kilise temsilcilerinin görüşüyle örtüşüyor. Sadece bu bakış açısında "Tanrı" kelimesi başka bir kavramla değiştirilmiş.

İnsanların ayırt edici özelliklerinden biri de söyledikleridir. Ve yalan söylemezlerse, ne düşündüklerini söylerler. Ve insanlar düşündüklerinde, çevredeki alana, bazı bilgiler taşıyan bir enerji alanı oluşturan belirli radyasyonlar yayarlar.

Bunun nee tür bir radyasyon olduğu sorusuna girmeyeceğiz. Büyük olasılıkla, çeşitli enerji türlerinin bir birleşiminden oluşuyor. Elektromanyetik bileşen bir ensefalograf makinesitarafından kolayca algılanır, ancak bu makine düşük frekanslı akustik enerjileri de algılıyor olabilir. Son zamanlarda, burulma enerjisi hakkında konuşmak moda oldu, ancak kimse ne olduğunu net bir şekilde açıklayamıyor. Birçok insan, insanların biyoenerjetik alanına “aura” diyor.

Dünyada milyarlarca insan var ve bunların toplam biyoenerjisi etkileyici bir miktara ulaşıyor. Ancak fikirler havada kalıyor. Bu alan bizi açıkça etkiliyorlar. Yani, insanlar kendilerini birleştiren bir tür tek zihinsel alan oluştururlar. Sonuçta bu bilgi alanı ortak olduğu için bir dereceye kadar insanlar aynı şekilde düşünmeye başlıyor ve bireyselliklerini kısmen kaybediyor.

Bu alandandan dolayı tüm organizmamızın tek bir hücremiz ile özünde aynı olduğunu söyleyebiliyoruz. Evrensel organizmanın bir hücresi olduğumuz için onu tam olarak bilemeyiz, ancak davranışlarımızı etkilediği gerçeği şüphesizdir. Belirli bir grup insan benzer paralel düşüncelerle düşünüyorsa, bilgi alanının etkisi bu yönde daha güçlü olacaktır.

Peki Paralel Düşünme Nedir? 

Ortodokslar bir şey hakkında ve Müslümanlar başka bir şey hakkında düşünür ve dua ederse, her birinin kendi özel egregoru oluşur. Egregorların sayısı, yeryüzündeki insanlardan çok daha fazladır, çünkü her insanın birçok yüzü vardır: zengin ya da fakir, iyi beslenmiş ya da aç, cesur ya da korkak. Bu özelliklerin her biri, tek bir egregorun oluşmasına katkıda bulunur.

Birleşik düşünceler birbiriyle etkileşir, birbiriyle örtüşür ve bunların kümülatif etkisi çok güçlü olabilir. Bunu kalabalık yerlerde fark etmek kolaydır: mitinglerde, stadyumda, konserlerde veya kilisede. Benzer düşünen insanlar, davranışlarını birbirlerine kolayca bulaştırarak birbirlerini etkileyebilirler. Ateistlerin bakış açısına göre duanın iyileştirici gücü işte burada yatmaktadır. Benzer düşünen insanlar arasında olan bir kişi her zaman bir “çatı”, ek enerji, bir güvenlik duygusu kazanır. Evinizde bu konuda duvarlar size yardımcı olur. Tüm hayatı boyunca yerel bilgi alanının etkisi altında yaşayan bir kişi, anavatanına derin bir sevgiduygusu kazanır.

Kombine biyoenerjinin lehinize çalışmasını nasıl sağlarsınız? 

Çok basit. Sizinle aynı fikirde olan ya da size sempati duyan ya da en azından size düşman olmayan insanların olduğu yere gidin. Bu, bir tapınak, ev partisi veya sınıf arkadaşlarıyla bir toplantı olabilir, fark etmez. Arzunuzu yüksek sesle ifade etmeniz, yani dua etmeniz önemlidir. Böylece duanız insanların zihinlerine yerleşir. İnsanlar sizin düşüncenizi kabul etmelidir. Sonra dua işe yarayacaktır. Örneğin, dileğinize yanıt olarak, sizi iyileştirmeye başlayacaktır. Egregorların rolü çok büyüktür ve bir örnek vermeden önce, her egregor'un etrafında, özellikle şu veya bu egregor ile ilgili olmayan nötr enerji oluşumlarının olduğunu söylemeliyim. Ama bedenle olan benzetmeyi düşünürsek, o zaman onların bulundukları bölgenin yedek koruyucu güçleri olduklarını söyleyebiliriz.

İkinci Dünya Savaşı örneği, egregorların rolünden ve onları çevreleyen enerji alanlarından bahseder. 1917 devriminden sonra 1940'a kadar, Ortodoks Hıristiyan egregorunu doğrudan veya dolaylı olarak besleyen her şey yok edildi ve en önemlisi, egregor ile bağlantısı olan ve egregoru besleyen kiliseler havaya uçuruldu.

Bu konu üzerinde ayrıntılı olarak durmayacağım. Sadece egregorlarla beslenme ve iletişim sisteminin, belirli bir inancı olan bir kişi nerede olursa olsun, sanki ondan egregora ve egregordan ona uzanan bir iplik varmış gibi kişiyi egregora bağlayacak şekilde düzenlendiğini söylemek istiyorum. Bu iplikler adeta korumalıdır, yolda olan diğer egregorları delerler, onları etkilemeden ve kendilerini diğer egregorların etkisine maruz bırakmadan geçerler.

Örneğin, bir Ortodoks Hıristiyan egregorun Rusya'nın üzerinde, Müslüman bir egregorun ise Orta Doğu'nun üzerinde yer aldığını düşünelim. Rusya topraklarında bulunan her Müslüman camiden, doğuya, egregoruna, yoldaki Hıristiyan egregorunu delip geçen bir bağlantı ipliği vardır.

Bu şekilde, Dünya'nın üzerinde, onları birbirine bağlayan bütün bir enerji ağı ve egregor ağı vardır. Bu enerji oluşumları görevlerini yerine getirir ve kendi işlevlerine sahiptir.

Bunlara ek olarak, ebeveynlik enerji bağlantıları, çocuk enerji bağlantıları, bütünleyici enerjiler, geçici enerjiler, uçucu enerjiler, enerji emisyonları, birkaç inancın egregorları, din üstü öğretiler vardır, ve bu enerji oluşumlarının her birinin kendi oluşumu vardır. Kendi enerji kabuklarının veya enerji dürtülerinin etki alanına giren kişileri etkilerler.

İnsanın kendisi, bir enerji varlığı olarak, özgür iradeyi ve seçim özgürlüğünü kullanarak bu enerjilerle çeşitli ilişkilere girer: bazılarını çeker, bazılarını iter, üçüncünün enerjisini kullanır veya dördüncüyü kendi içinde çözer. Ancak çoğu zaman bilinçsizce hareket eden, yeterli bilgiye sahip olmayan bir kişi, gelişimini hızlandırmak yerine gelişimini ve evrim sürecini yavaşlatır. İdeal durum, iç pozitif çekirdeğin, yanienerji kutbunun, dış negatifi emmeye başlaması ve sonunda tüm erdemler kompleksi ile daha bütünsel bir enerji haline gelmesidir.

Pek çok kişi, bir egregor'un etki alanından diğerinin etki alanına düşer, ta ki egregorlarla herhangi bir bağlantıdan tamamen özgürleşip Tanrı'ya giden açık, doğrudan yola girene kadar.

Bu nedenle, kelimenin tam anlamıyla gerçek özgürlük, tüm zincirlerden ve bağlılıklardan kurtuluş, manevi özgürlük, bir kişi için çok gereklidir. Evet, her egregor, kendisini besleyenleri tutmaya çalışır. Bir kişinin titreşimlerini destekler, onun alçalmasını veya bu egregorun üzerine çıkmasını engeller ki kişi egregor titreşimlerine uyumlu halde kalsın. 

Dinler üstü öğretilerin egregorlarının üstünde, sanatçı, şairgibi kişilerin enerji oluşumları vardır. Dolayısıyla, bir kişinin düşünceleri ve özlemleri yalnızca çok kısa bir süre için “özgürce dolaşır”. Kısa süre sonra kendi türlerine tutunurlar ve kendilerini zaten etkileyecek olan bu enerjilerle birleşirler. Neden iyi de olsa kötü de olsa tam olarak ne istediğinizi bilmeniz ve size daha yakın olan yolu izlemeniz gerektiğini söylenir? Böylelikle iyi ve kötü enerjinin ne olduğu açık şekilde ayrılır. En kötüsü, bir kişinin tereddüt etmesidir. Bu dalgalanmalar, bir varlıkta iki çekirdeğin, iki iyi ve kötü kutbun ortaya çıkmasına veya bir kişinin, kişilik ikiye bölünmeye başladığında, bir çekirdek olmadan enerji emisyonlarını çekebileceği gerçeğine yol açabilir, çünkü bu enerji emisyonları, ayrıldıkları enerji hakkında bilgi taşır ve bir kişide çözülerek onu olumsuz etkiler.

Şunu da belirtmek gerekir: içsel özgürlük, dinin “kısıtlayıcı zincirlerinden” kurtuluş, örneğin İsa veya Buda'nın insan toplumunun gelişimindeki rolünün inkarı anlamına gelmez. Ancak tarihteki tüm olaylar ve kişilikler tanındığında bunun, bilincin Kozmik seviyeye genişlemesinin bir sonucu olduğu anlaşılır. Kişi, var olanı inkar edemez. Sadece kendisi için kabul edebilir ya da etmeyebilir.

Yazar 

Anatoly Nekrasov
 

Derleyen & Çeviren

Cemre ÖZKAN

Mehmet Levent ÜNAL

06/01/2025