Doğada sorunlar yoktur. Bir sorun yaratmak için bir insan gerekir. Sorunun kaynağı, belirli bir duruma bağladığımız duygulardır.
— F. Kinslow
Duygularınızı sürekli olarak çevrenizdeki insanlara yansıtırsınız. Birine karşı nefret ya da sevgi hissettiğinizdekendinizi, özünüzü tamamen unutursunuz; başka biri varlığınızın merkezi haline gelir.
Bu duygunun kaynağının kendiniz olduğunu, diğer kişinin yalnızca duygularınızı yansıttığınız bir ekran olduğunu unutursunuz. Sevginizi başka birine yansıttığınızda, o kişi size çekici gelir; aynı kişiye karşı hoşnutsuzluk duygunuzu yansıttığınızda ise, o size itici gelir. Bazılarına ise hiçbir şey yansıtmazsınız ve bu kişi size karşı kayıtsız kalır. Kendi durumlarınızı başkalarına yansıtıyorsunuz. Âşık olduğunuzda, dünya sizin için harika, güzel bir yer, bir cennet haline gelir. Fakat sevgiliniz sizi terk ettiğinde, aynı dünya sizin için bir mezara dönüşür. Dünya, duygularınızın kaynağı mı, yoksa sadece sizin bir şeyleri yansıttığınız bir ekran mı?
Duyguların Dönüşümü
Bazen insanlar duygularını cansız nesnelere yansıtırlar. Kapıyı öfkeyle nasıl çarptığınızı, yumruğunuzu masaya nasıl vurduğunuzu veya havaya lanetler savurduğunuzu hatırlayın. Unutmayın, duygularınızın kaynağı başkaları değildir; onların kaynağı her zaman içinizdedir. Diğerleri yalnızca bu kaynağı etkiler; ancak içinizde nefret, umutsuzluk veya kıskançlık yoksa, o zaman bunların ortaya çıkacak hiçbir yeri olmayacaktır. Kaynaktan çıkan şey tamamen size bağlıdır.
Seçim size ait. Eğer hakaretlere tepki vermemeyi seçerseniz, kimse size ne kadar uğraşırsa uğraşsın hakaret edemez. Bir deney yapın: 24 saat boyunca hakaretlere tepki vermemeye karar verin. Ne ailede ne işte ne de sokakta. Hatta birinden size kasıtlı olarak hakaret etmesini bile isteyebilirsiniz. Size en aşağılayıcı sözleri, küfürleri ve ithamları yöneltsin. Ancak incinmemeyi seçtiyseniz, sakin kalırsınız. Başka bir gün sinirlenmemeyi, kimseye karşı hoşnutsuzluk ya da öfke duymamayı seçin. Birine karşı herhangi bir duygu, ruh hali ya da bir tutum geliştirdiğinizde bu duygunun kaynağının siz olduğunu unutmayın. Dikkatinizi duygularınızın nesnesine değil, kaynağına yönlendirin. Kendi içinize, merkezinize doğru ilerleyin. Sevginizin, nefretinizin ya da öfkenizin enerjisini içsel kaynağınıza yolculuk için kullanın. Başka birine karşı bir duygu geliştirdiğinizde, hemen bu duygunun geldiği yere, yani kendi içinize dönün. Dikkatinizi nesneye yönlendirmeyin. Birisi size öfkenizi açığa çıkarma fırsatı verdiyse ve böylece onu fark etmenizi sağladıysa, o kişiye teşekkür edin ve sonra gözlerinizi kapatın, içinize dönün ve sevginin, öfkenin ve diğer duyguların kaynağının çıktığı o alana nüfuz edin. Oraya girdiğinizde, önünüzde başka bir boyut, başka bir vizyon açılacaktır.
Duygularınızın ifadesiyle ne göstermek istediğinizi düşünün. İçinizden gelen güçlü duyguları öz-düşünüm için kullanmayı öğrendiğinizde, bu prensibi anlayacak ve neden olduğunuz tüm duygular, ruh halleri, düşünceler, sözler ve davranışlarla çalışabileceksiniz. Bu teknik, duygusal kalıpları ve mekanikliğinizi kırar. Hayatınıza bir mucize ve neşe oyunu katar. Bu teknikte duyguların bastırılması söz konusu değildir. Duyguları bastırdığınızda, yalnızca enerjiyle savaşırsınız ve onların kaynağını bulamazsınız. Bir duyguyu geçici olarak bastırabilirsiniz, ancak sonunda bu duygu daha güçlü bir şekilde, bir hastalık veya stres olarak patlak verecektir. Eğer öfkenizi patronunuzdan çıkarmadıysanız, onu eşinize kusacaksınız ve öfkenizden kurtulmadığınız sürece, gergin, endişeli ve yük altında olacaksınız. Bir duyguyu sürekli bastırmak mümkün değildir, bir şekilde mutlaka dışarı sızacaktır. Bastırma yalnızca ifadenin ertelenmesidir. Bunu aylar, yıllar ve ömürler boyunca erteleyebilirsiniz, ancak er ya da geç bu kendini gösterecektir. Bilinçdışımız, ifade edilmemiş duygularla, sıkıştırılmış veya bastırılmış duygularla doludur. Fakat bu teknik, duyguları bastırmak yerine onları dönüştürür ve enerjinizi derin ‘Ben’e nüfuz etmek için kullanır. Bu teknikte herhangi bir ruh halini kullanın ve enerjinin yükseldiği yolda ilerleyin. Her enerjinin bir kaynağı vardır ve bu kaynak kalp bölgesindedir. Enerjiyi kaynağına geri döndürmeyi başardığınızda, enerjilerinizin, duygularınızın, aklınızın ve bedeninizin efendisi olursunuz. Enerjiyi boşa harcamazsınız ve ne onu bastırma ne de dışa vurma gereği duymazsınız. Enerji nötrdür. Aynı enerji saldırganlığa, sevgiye, neşeye veya depresyona dönüşür. Elektrik, çeşitli elektrikli cihazlarda farklı şekillerde kendini gösterir, ancak aynı elektriktir. Onunla aydınlatabilir, ısıtabilir, soğutabilir veya kesebilirsiniz, aynı zamanda ondan zarar görebilir ve hatta ölebilirsiniz. Eğer enerjiyi kaynağına geri döndürme yolunu bulursanız, başka bir insan olursunuz. Öfkenizi başkalarına yönelttiğinizde, kendinizi kızdırarak cezalandırırsınız, yani enerjinizi boşa harcamış olursunuz. Yani duyguları bastırarak veya ifade ederek enerjinizi kaybedersiniz, ancak duyguları öz-bilgiye dönüştürerek kendinizi, merkezinizi yaratırsınız. Henüz kendiniz olmadığınız sürece, kaderiniz, mutluluğunuz, bolluğunuz veya başarınız hakkında konuşulabilir mi?
Derleyen & Çeviren
Cemre ÖZKAN
Mehmet Levent ÜNAL
16/08/2024
UYARI: İşbu blog içerisinde yer alan bilgi ve uygulama teknikleri tedavi amacı taşımamaktadır. Söz konusu bilgiler bu tekniği öğrenmek için eğitime katılan katılımcıyı bilgilendirmek amaçlı olup sağlık hizmeti niteliğinde değildir.Verilen bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka doktor tarafından yapılması gereken ciddi bir işlemdir.
Her türlü hastalık ve benzeri tedavi gerektiren sorunlarınız için dokturunuza danışınız.