Sayfayı ziyaret eden kişi sayısı
737Ciddi bir karar alacağımız zaman ya yakınlarımızdan tavsiye alırız ya da sezgilerimize kulak veririz. Çoğumuz ise ikinciseçeneği tercih ederiz. Sezgi, bizi sıkıntılardan kurtaran ve ciddi sorunları çözmemizde yardımcı olan bir duygudur. Fakatbazen sezgilerimizin bize gönderdiği işaretleri görmezden geliriz veya fark etmeyiz. “Sezgi, bir şeyin yanlış olduğunu hissedip nedenini söyleyemediğimizde ortaya çıkan gizli bir şüphedir.” Sezgi, güçlü bir yol gösterici güç olabilir. Kimilerinin sezgileri daha gelişmişken kimilerinin değildir. Bazı insanlar bir şeylerin ters gittiğini hissettiğinde güçlü bir istek veya duygu yaşarken, sezgileri daha az gelişmiş olan diğerleri garip hisler yaşayabilir, ancak bunları nasıl yorumlayacaklarını tam olarak bilemezler.
Bazı insanlar güçlü bir sezgiyle doğar ve küçük yaşlardan itibaren onu dinlemeyi bilirler, diğerleri ise sezgilerini yıllar içinde geliştirip ona uyum sağlamayı öğrenirler. Bu, kendine güven duygusunu artırır. Kendinizi ne kadar çok sever ve güvenirseniz, kendi sezgilerinize o kadar çok başvurursunuz. İşte sezgilerinizin doğru çalıştığını ve size anlatmaya çalıştığı bir şeyler olduğunu gösteren 11 işaret:
1. Göğüs veya karın bölgesinde bir huzur hissi yaşarsınız.
Bazen sezgileriniz o kadar güçlüdür ki, onun etkisini fiziksel olarak hissedebilirsiniz. Bazı insanlar göğüs ve kalp bölgesinde huzur hissederken, diğerleri karın bölgesinde belirli bir tonlama hisseder. Bu bölgelerdeki hisler genelliklegerginlik ve bir şeylerin yolunda gitmediği hissini anlatırlar.
2. Bir karar pek de mantıklı görünmese bile kendinizi güvendeve mutlu hissedersiniz.
İşinizi bırakmayı hayal ettiğiniz, ancak bunu finansal nedenlerden dolayı yapmadığınız zamanlarınız oldu mu? Bu netlik anı, sezginizin sizinle konuşmaya, daha iyi bir seçenek sunmaya çalıştığı anlamına gelir. Her ne kadar bu mantıklı görünmese de aklınızda oluşan dşünce uzun zamandır aradığınız cevap olabilir. “Sezgileriniz sizinle konuştuğunda ve ona uyum sağlamayı öğrendiğinizde, kendinizi güvende ve net hissedersiniz. Korktuğunuz zaman, egonuzun sizinle konuştuğu şey, zamanla korku ve belirsizlik hissine dönüşür. Sezgiyi zamanında duymak ve onun sinyallerini tanımak zor olabilir, ancak bunu yapmak gerekir.
3. Lucid rüyalar görebilirsiniz.
Rüyanızda bir evin yıkıldığını veya dev bir örümcek tarafından kovalandığınızı görüyorsanız, sezgilerinizin sizinle konuşmaya çalıştığı anlamına gelebilir. Rüyalar ruhlarla iletişim kurmanın birincil yoludur. Deneyimlerinizi belgelemek de önemlidir. Sezgi genellikle belirli bir zaman damgasına sahip olmadığından, geçmiş, şimdi veyageleceğimizle ilgili şeyleri sezgisel olarak kavrayabiliriz.
4. Aynı fırsatlar kapınızı çalmaya devam eder.
Sezgileriniz sizinle iletişim kurmaya çalıştığında, hayatınız boyunca tekrar eden senaryoları ve unsurları fark etmenizi sağlayabilir. Yeni bir iş bulmak istediniz ama aramaktan korktunuz mu? Sezgileriniz belki de işinizi değiştirmenin ve hayatınızı köklü bir şekilde değiştirmenin zamanı geldiğini ince bir şekilde ima ediyor olabilir ve sonrasında düzenli olarak sanki “şans eseri” kariyerle ilgili makalelerle karşılaşırsınız veya dikkat çekici iş ilanlarını incelersiniz. Belki de tanıdıklarınızdan biri size ilginç bir iş ilanı gönderir. Bu da bir işaret olabilir.
5. Beklenmedik bir aydınlanma anı yaşarsınız.
Duştayken, araba sürerken veya başka bir durumda bir aydınlanma anı yaşadınız mı? Bu, sezgilerinizin sizinle konuşmaya çalıştığının bir örneğidir. Zihninizin dinlenmesine izin verdiğinizde (yani meditasyon yaptığınızda), düşüncelerinizin ve duygularınızın daha özgürce akmasına izin verirsiniz. Sezgileriniz, genellikle en az meşgul olduğunuz anlarda sizinle konuşur. Örneğin, uyuduğunuzda, onu kendinize doğru çekmeye çalışmadığınızda, nihayet dikkatinizi dağıttığınızda ve aradığınız şeye odaklanmadığınızda size ipuçları verebilir.
6. Düşüncelerinizin belirli bir yönde oldukça karmaşık olduğunu fark edersiniz.
Sezgilerimiz genellikle bizi her zaman doğru yöne yönlendirmenin yollarını bulur. Fakat bazen işaretleri kaçırırız veya onları bilinçli olarak görmezden gelmeyi seçeriz. Beynimizin belirli bir düşünceye sık sık geri döndüğünü fark edersek, o düşünceyi ve o anda deneyimlediğimiz duyguları dikkate almak önemlidir. Tekrar eden düşünceler (çoğunlukla kafa karıştırıcı olsa da), tuhaf rüyalar ve alışılmadık veya beklenmedik bir şeye ilgi duyma eğilimi de sezgilerimizinbize bir sinyal vermeye ve bir şeyler söylemeye çalıştığının işaretleridir. Aniden ortaya çıkan düşüncelere dikkat edin. Unutmayın, sezginin mantıkla hiçbir ilgisi yoktur ve zihinden gelmez.
7. Sezgilerinizin ve içgüdülerinizin senkronize olmadığını fark edersiniz.
Bazen rasyonel içgüdünüz veya egonuz sizi başarısızlıktan veya hata yapmaktan korumaya çalışır. İçgüdüleriniz hayatta kalmanıza yardımcı olurken sezgileriniz tam tersine, korkularınızla, kararsızlığınızla ve başarısızlık korkusuyla savaşmaya çalışır, böylece doğru kararı alabilir ve hayalinizi gerçekleştirebilirsiniz. İçgüdü, hayatta kalmayla ilgili olan otomatik bir cevaptır; sezgi ise daha gelişmiş ve en yüksek iyiliğinize odaklanmıştır. Örneğin, içgüdü, işinizi güvenli ve istikrarlı olduğu ve küçük de olsa güvenilir bir gelir kaynağı olduğu için bırakmamayı içerebilir. İçgüdü oldukça temkinlidir; ancak sezgileriniz, tam tersine sizi işinizden ayrılmaya ve daha karlı ve ilginç yeni bir iş kurmaya teşvik edebilir.
8. Belirli bir durumda kendinizi rahatsız ve kararsız hissedersiniz.
Sezgilerinize kulak verdiğinizde genellikle mutlu hissedersiniz; ancak onu görmezden gelmeye karar verirseniz, bir endişe dalgası ve kaygı hissi yaşayabilirsiniz. Örneğin, güvenli ama yanlış bir karar ermek için kalbinizin size söyledikleri yerine egonuzu dinleyebilirsiniz. Bu kaygı, odak eksikliği, karın bölgesinde gerginlik, göğüste ve kalpte baskı şekline kendini gösterebilir.
9. Hastalığa yakalanabilirsiniz.
Sezgilerinize kulak vermediğinizde, kendinizi strese sokabilir ve vücudunuza zarar verebilirsiniz. Endişe ve hatta hastalık gibi fiziksel belirtiler yavaşça hayatınıza sızabilir çünkü sezgileriniz size değişiklik yapmanız gerektiğini söylemeye çalışmaktadır. Fakat çoğumuz sezgilerimizi görmezden gelme eğiliminde olduğumuz için, bu hisler doğal olarak kaygı ve depresyon gibi daha ciddi bir şeye dönüşebilir. Temelde, depresyon, hayatınızı istediğiniz gibi yaşamadığınızın fiziksel bir belirtisidir. Unutmayın, hastalıklar insana gerçekleşmemiş arzularından gelir. Sezgilerimizin verdiği bu bariz hisler göz ardı edildiğinde, vücudumuz hastalanabilir. Hastalığı, hayatımızda bazı değişiklikler yapmamız gerektiğini anlatmanın son yolu olarak kullanır.
10. Bu hissin kaybolmayacağını hissedersiniz.
Belirli bir düşünce kafanızda tekrar tekrar dönmeye devam ediyorsa, bunun da özel bir nedeni vardır. Bu düşünceyi yaşarken hissettiğiniz hislerin sizi terk etmeyeceğini düşünüyorsanız, bu da önemli bir şeyin işareti olabilir. Bu dabüyük olasılıkla sezgilerinizin sizinle konuşmaya çalıştığı anlamına gelir. Onların size verdiği ince ipuçlarına ve sinyallere daha açık olun. Sezgilerinizin sinyallerini tanıyarak, hayatınızı önemli ölçüde kolaylaştırırsınız. Bir düşüncenin sezgilerinizin size bir şey anlattığı düşüncesi olup olmadığını belirlemenin en iyi yolu, bu hissin 'kaybolmayacağını' hissetmektir.
11. Kendinizi ilham almış hissedersiniz.
Sezgilerinizin sizinle konuştuğunu bildiğinizde, kendinizi ilham almış ve coşkulu hissedersiniz. Bu, YouTube’da ilham verici bir video izledikten veya bir TV şovunu izledikten sonra olabilir. Birinin bilge sözlerini duyduğunuzda, aniden ilham alabilir, hayatınızda değişiklik yapmak isteyebilirsiniz. Düşünceleriniz doğru yöne yönlendirilir, sezgileriniz size planlarınızı gerçekleştirmek için atmanız gereken doğru adımı fısıldar. Sezgileriniz iyi bir şey hakkında konuştuğunda mutluluk veya heyecan hissi başlayabilir. Daha güçlü bir sezgiise, sizin veya başkalarının yararına yaratıcı veya faydalı bir şey yapma isteği veya dürtüsü olabilir.
Sonuç olarak, sezginizi anlamak ve ona kulak vermek zaman alır. Bazen yıllar, hatta bir ömür boyu sürebilir. Egonuz müdahale etmeye çalışabilir, ancak çaba gösterirseniz, sonunda bu iki duygu arasındaki farkı öğrenir ve sezginizinsize söylediklerine öncelik vermeye başlarsınız. Her zaman kalbinizin rehberliğinde hareket etmeye çalışın. Onu ne kadar çok dinlerseniz, yaptığınız seçimler o kadar mutlu ve güvenli olur. Doğru seçimi yaptığınızda, kendinizi son derece mutlu ve huzurlu hissedersiniz.
Derleyen & Çeviren
Cemre ÖZKAN
Mehmet Levent ÜNAL
27/07/2024
UYARI: İşbu blog içerisinde yer alan bilgi ve uygulama teknikleri tedavi amacı taşımamaktadır. Söz konusu bilgiler bu tekniği öğrenmek için eğitime katılan katılımcıyı bilgilendirmek amaçlı olup sağlık hizmeti niteliğinde değildir.Verilen bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka doktor tarafından yapılması gereken ciddi bir işlemdir.
Her türlü hastalık ve benzeri tedavi gerektiren sorunlarınız için dokturunuza danışınız.