Uyumlama, İnisiyasyon
29 Temmuz 2024
Sesli dinlemek için tıklayın

Sayfayı ziyaret eden kişi sayısı

919

İnisiyasyon veya Uyumlama, ikinci doğum olarak adlandırılır. Çünkü insan, yeni bir boyutta yeniden görmeyi, duymayı, dokunmayı öğrenir. Frekanslara erişim (bağlanma), beyinde uyarılma sağlar: beyin dalgalarının parametrelerinde değişiklik olur, bu da çevreyi ve incelenen nesneleri genişletilmiş ve kapsamlı bir şekilde algılamaya yol açar.

İnsan beyniyle değil, bir tür dış alan yapısıyla, yani zihinsel düzlemle düşünür. Beyin, insanın biyofiziksel yapısından ve Evrenin Bilgi Alanından bilgi almayı sağlayan bir okuma cihazıdır. Başka bir deyişle, insan beyni biyolojik bir bilgisayar ve bilgi alıcı-vericisidir. Merkezi sinir sistemi (CNS) ile iş birliği içinde beyin, bir tür anahtar görevi görür.

Kanalların frekanslarıyla çalışarak dikkatimizi hastaya yönlendiriyoruz. Dikkati bir şeye yönlendirmek, insan ile dikkat nesnesi arasında bir enerji kanalı oluşturmak demektir. Bu kanal üzerinden hastadan şifacıya duyularla alınan bilgi (aynı zamanda enerji) gelir. Dikkat, belirli bir güçte (yoğunlukta) bir enerji akımıdır, bu gücün derecesi, çağrışımların parlaklığını (niteliği ve gücü), tanımlamayı ve anlamlandırmayı belirler. Kanala bağlanıldığında beyin uyarılır, potansiyel artar ve doğal olarak insanın yetenekleri artar.

Enerji Sistemleri ve Beyin

Dikey ve yatay sütunlar oluşur, bu sütunların kesişiminde beyin, dünyayı normal modda algılamayı sınırlayan kürelerin ötesine geçer. Kanal sistemi, beyne aşırı yüklenme olmadan enerji merkezlerinin ve alan kabuklarının kademeli olarak yeniden yapılandırılmasını sağlar ve kişinin dayanabileceği frekans karakteristiğinin kademeli olarak artırılması sağlanır. İnsan, doğal alanların (elektromanyetik, radyasyon, yerçekimi) etkisine maruz kalan karmaşık bir dönme-burulma sistemidir. Fiziksel ve zihinsel olanın tek bir süreç olarak birleştirildiği ve üçlü bir Öz (madde, ona nüfuz eden enerji ve taşıdığı bilgi) oluşturduğu karmaşık bir biyoenerjetik sistemdir.

Kanalın Gelişimi ve Bilinç Genişlemesi

Kanalın gelişimi, gücü arttıran bir katalizör ve aşırı yüklenmelerden ve yıkımlardan korunma için bir sigortadır. Yani kişinin üçlü bileşeninin bütünlüğü korunur ve üstün bir seviyeye çıkarılır. Bilinç genişlemesi adı verilen bir süreç gerçekleşir. İnsan, dünyanın sırlarını yavaşça kavrar, sembolleri okumayı öğrenir, karma yasalarını görür, dünya üzerinde büyük bir yetkiyle donatılır ve kendi seviyesinin verdiği sınırlar içinde kendi anlayışı doğrultusunda karmayı, yani dünyayı değiştirebilir. Yetkinin sınırı bilginin sınırıdır. Bir kişinin genişlemiş bilinci başka bir kişiyi, nesneleri etkileyebilir, yani bilinç, fiziksel gerçekliğin oluşumuna aktif olarak katılır; ancak bilgiyi algılayan, kişinin aura alan yapısının bir parçası olan astral-mental bedendir. Enerji akımı iki birleşik bileşenden oluşur: enerji ve bilgi. Bu enerji bilgisi, çok boyutluluk piramidindeki bilgi taşıyıcılarının tümseviyelerine yansır; belirli moleküllerdeki nükleonlar dönüşlerini ters çevirir, moleküller sırayla şekillerini hafifçedeğiştirir, bu da hacimsel rezonansta bir değişikliğe yol açar, hücre bir dürtü üretir. Merkezi sinir sistemi üzerinden geçen bu dürtü, beynin %96'sına (insanın uykuda olan potansiyeli ve bilgi bankası) ulaşır ve algılanan bilginin görüntüsünü oluşturur. Bu görüntünün %4'ü ise egomuz tarafından algılanır. Bilgi görüntüsünün algılanması çok katmanlıdır: bir düşünce ortaya çıkar, kişi bir ses duyar, bir zihin görüntüsü görür.

Bilgi Frekansları

 

Bilgi algılama düzeyi doğrudan entelektüel yeteneklere bağlıdır. İnsan ne kadar çok şey bilirse, gördüğünü tanımlaması o kadar kolay olur. Bilgi aynı zamanda çok boyutludur. Egomuzun algılaması için zihinsel plan, bilgiyi adapte eder. Bu süreçte, dört boyutlu düşüncemiz nedeniyle kaçınılmaz olarak bir miktar bilgi kaybı olur; ancak kanalsistemi, sınırları genişletmeye olanak tanır. Bu süreçte eğitim düzeyi önemli bir rol oynar. Eğitim ve bilgelik terimlerini karıştırmamak gerekir. Güç ve bilgi kazanırken, bilgilerinizi kendi ruhsal seviyenize yükseltmek gereklidir. Çünkü ruhsallık, zihinsel bilgilerin maddileştirilmesine karşı bağışıklık sağlar. Bilgelik, bilgileri kullanma yeteneğini içerir. Unutmayın ki doğa, erdemli olana karşı merhametli, sevgi dolu olana karşı nazik, iyilikle neşelenene karşı cömert, yüce bir arzuya sahip olana karşı şefkatlidir ve acı çekenlere şifa verir. Doğa kendini geliştiren birine tüm bilgi hazinelerini açar ve KOZMİK VAROLUŞUN yolunu gösterir.

 

Derleyen & Çeviren

Cemre ÖZKAN

Mehmet Levent ÜNAL

29/07/2024

UYARI: İşbu blog içerisinde yer alan bilgi ve uygulama teknikleri tedavi amacı taşımamaktadır. Söz konusu bilgiler bu tekniği öğrenmek için eğitime katılan katılımcıyı bilgilendirmek amaçlı olup sağlık hizmeti niteliğinde değildir.Verilen bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka doktor tarafından yapılması gereken ciddi bir işlemdir.
Her türlü hastalık ve benzeri tedavi gerektiren sorunlarınız için dokturunuza danışınız.